"Cep Telefonları Şimdi Duygusal Bağ Kuruyor"

Cep telefonları artık sadece arama yapma ya da mesaj gönderme amaçlı kullanılmıyor. Günümüzde, akıllı cihazlar ruh halimizi anlamak için geliştirilen algoritmalarla donatıldı. Gülüş frekansımızdan mesaj yazma süremize kadar pek çok dijital ipucu takip edilerek, duygusal durumumuz tahmin edilmeye çalışılıyor.

Teknoloji devlerinin geliştirdiği bu özellik, ilk bakışta olumlu görünse de aslında derin bir konuyu gündeme getiriyor. Stres seviyemizi tespit etmek, buna göre öneriler sunmak ya da sadece "Nasılsın?" diyebilecek kadar duyarlı olmak amaçlanıyor. DİJİTAL DESTEK Mİ, GİZLİ GÖZETLEME Mİ?

Google, Apple ve Samsung gibi dev şirketlerin yaptığı patent başvuruları, cihazların artık duygusal farkındalıkla donatıldığını gösteriyor. Uygulamalar arasındaki geçiş süresi, ekran parlaklığı tercihleriniz, hatta yazım tarzınız bile duygusal verilere dönüşüyor.

Uzmanlara göre bu sistemler gelecekte kullanıcılara "Bugün biraz endişelisiniz, nefes egzersizi yapmak ister misiniz?" gibi önerilerde bulunabilecek. Ancak bazıları, bu durumun kişisel mahremiyet sınırlarını zorlayabileceğini ve dijital dünyada duygusal profil oluşturmanın yeni bir gözetim biçimi olabileceğini savunuyor. REKLAMLAR SİZİN HİSLERİNİZE GÖRE HEDEFLENEBİLİR Mİ?

Eğer cihazınız duygusal durumunuzu anlayabiliyorsa, bu veriler reklam algoritmalarına dahil edilebilir. Örneğin, stresli anlarınızda sakinleştirici ürünler, üzgün olduğunuzda ise motive edici içerikler önerilebilir.