"Kadın Üreme Sistemi: Yeni Araştırmalar 'İşe Yaramaz' Demiyor!"

Rete ovarii, ilk kez 1870'te insanlarda tanımlanan bir yapıdır. Geleneksel olarak evrimsel süreçte işlevini yitirmiş olarak kabul edilen bu yapının, eLife dergisinde yayımlanan yeni bir çalışmada yumurtalık gelişimi ve doğurganlık üzerinde önemli bir rol oynayabileceği belirtilmiştir.

Rete ovarii, yumurtalık altına yerleşmiş at nalı şeklinde tübüler bir ağdır. Kan damarları ve sinirlerin yumurtalığa giriş yaptığı noktada bulunur. Michigan Üniversitesi'nden gelişimsel biyolog Dilara Anbarci liderliğinde yapılan bir çalışmada, bu yapının vücutla yumurtalık arasında bir sinyal iletim ağı gibi işlev görebileceği vurgulanmıştır.

Araştırma fareler üzerinde yürütülmüş olmasına rağmen, rete ovarii yapısının inek, koyun, köpek, kedi, maymun ve insan gibi birçok memelide bulunduğu için elde edilen bulguların insanlar için de geçerli olabileceği düşünülmektedir.

Bilim insanları, rete ovarii'nin üç ana bölgeden oluştuğunu açıklamışlardır: Yumurtalık içindeki intraovaryen rete (IOR), karmaşık tüplerden oluşan ve bir uca doğru şişen extraovaryen rete (EOR), ve bu ikisi arasında yer alan bağlantı bölgesi olan connecting rete (CR).

Kütle spektrometresi analizleri, EOR'un doğum sırasında binlerce protein içerdiğini ve bunların hücreler tarafından üretildiğini göstermiştir. Bu proteinlerden biri olan IGFBP2'nin, yumurtalık foliküllerinin gelişiminde rol oynayabileceği düşünülmektedir.

Floresan boya kullanılarak yapılan bir deneyde, EOR'un içindeki sıvının yumurtalığa doğru hareket ettiği gözlemlenmiştir. Bu da rete ovarii'nun yumurtalık fonksiyonlarında aktif bir rol oynadığını desteklemektedir.

Rete ovarii'nin hücrelerinin östrojen ve progesteron gibi hormonlara yanıt verdiği ve bu hormonların reseptörlerini taşıdığı belirlenmiştir. Bu yetenek, yapının sadece yapısal değil, aynı zamanda hormonal olarak da aktif olduğunu göstermektedir.

Araştırmaya katılmayan Lancaster Üniversitesi'nden anatomi profesörü Adam Taylor, rete ovarii'nin yumurtalık çevresindeki sıvı hareketini ve iç ortam dengesini izleyebildiğini, hatta hormonal sinyalleri algılayıp yanıtlayabildiğini belirtmektedir.

Araştırmacılar, bu yapının vücut genelinden sinyal alıp bu bilgiyi yumurtalığa taşıyan bir anten gibi işlev görebileceğini düşünmektedir. Bu keşif, kadın üreme sistemi hakkındaki bilgileri gözden geçirmeyi ve rete ovarii'nin yeni bir anatomik yapı olarak listeye eklenmesini gündeme getirmektedir.