Farklı insan türünün 2.8 milyon yıllık dişleri bulundu
Etiyopya’nın Afar bölgesinde keşfedilen 13 diş fosili, insan evrimi hakkındaki yerleşik bilgileri sarsacak nitelikte... Yapılan incelemeler, bu fosillerin 2,6 ila 2,8 milyon yıl önce aynı bölgede yaşamış iki farklı insan türüne ait olduğunu ortaya koydu. Fosiller, insan soyunun bilinen en eski temsilcileri arasında yer alan Australopithecus ile bir Homo türüne işaret ediyor.

Fosiller, Ledi-Geraru kazı alanında bulundu. Araştırmacılar, bu keşfin, insan türünün evrimsel gelişiminin doğrusal bir çizgide ilerlemediğini; aksine, dallanarak gelişen ve bazı kolları yok olan karmaşık bir süreç olduğunu gösterdiğini belirtiyor.
Çalışmanın ortak yazarlarından Kaye Reed, “Karşımızda birlikte yaşamış iki hominin türü var. İnsan evrimi doğrusal değildir, dallı budaklı bir ağaçtır ve nesli tükenen yaşam formları vardır” sözleriyle evrim anlayışındaki bu dönüşüme dikkat çekiyor.
YENİ BİR İNSAN TÜRÜ BULUNDU
Araştırma, birçok kişinin zihninde yer eden “maymundan Neandertal’e, oradan modern insana” şeklindeki klasik evrim çizgisinin bilimsel olarak gerçeği yansıtmadığını ortaya koyuyor.
Dişlerin detaylı analizi, daha önce yalnızca 2,95 milyon yıl öncesine tarihlenen ve “Lucy” ismiyle bilinen Australopithecus afarensis türünden farklı, yeni bir Australopithecus türüne işaret ediyor.
Araştırmanın başyazarı Brian Villmoare, bu yeni Homo dişlerinin 2,6 ila 2,8 milyon yıllık tortul tabakalarda bulunmasının, insan soyunun sandığımızdan daha eski olduğunu doğruladığını belirtiyor.
Ancak bu yeni tür henüz resmi olarak adlandırılmadı. Araştırmacılar, kesin bir sınıflandırma için daha fazla fosile ihtiyaç duyulduğunu vurguluyor.
FOSİLLERİN YAŞI VOLKANİK FAAİLİYETLER SAYESİNDE BELİRLENDİ
Fosillerin yaşı, bölgedeki volkanik ve tektonik faaliyetler sayesinde belirlendi. Afar bölgesinde bulunan çok sayıda yanardağ, feldspat adı verilen kristaller içeren kül tabakaları püskürtüyor.
Araştırmacı Christopher Campisano, bu kül katmanlarının tarihlendirilerek fosillerin yaşının hesaplandığını ifade ediyor.
Araştırmacılar, bu jeolojik verilerle fosillerin bulunduğu alanı birlikte inceleyerek milyonlarca yıl önceki çevresel koşulları da ortaya çıkardı.
O dönemde nehirlerin çevresini bitki örtüsü kaplıyor, bu nehirler zaman zaman genişleyip daralan sığ göllere dökülüyordu. Günümüz Afar bölgesiyle karşılaştırıldığında çarpıcı bir ekolojik değişim dikkat çekiyor.
Ekip, gelecekte bu türlerin diş minelerini analiz ederek, ne tür besinlerle beslendiklerini ve aralarında rekabet olup olmadığını anlamayı hedefliyor.
Tepkiniz Nedir?






