Yüzyıllık büyük gizemde sona gelindi: İlk uçağı kim icat etti? Çok şaşıracaksınız

Wright Kardeşler mi, Santos-Dumont mu, yoksa Osmanlı’dan Hezârfen mi? İşte gökyüzüne uzanan gerçek hikâye… Uçmak, insanlığın en büyük hayaliydi. Ama bu hayali kim ilk gerçekleştirdi? Herkesin bildiği Wright Kardeşler mi, yoksa tarihin unuttuğu kahramanlar mı? Uçuşun tarihine dair bilinmeyenler, tartışmalar ve şaşırtıcı detaylar...

Tem 20, 2025 - 15:00
 0  0
Yüzyıllık büyük gizemde sona gelindi: İlk uçağı kim icat etti? Çok şaşıracaksınız

Tarihin en büyük teknolojik atılımlarından biri olan insanlı uçuşun kim tarafından başlatıldığı hâlâ tartışmalı. "Uçağı kim icat etti?" sorusunun cevabı, sanıldığından çok daha karmaşık.

Modern havacılığın temelleri 20. yüzyılın başlarında atılmış gibi görünse de, bu hedefe giden yol yüzyıllar öncesine kadar uzanıyor. Uçmak, sadece fiziksel değil; aynı zamanda sembolik, kültürel ve bilimsel bir devrimdi.

Leonardo da Vinci: Geleceğin havacılığına ilham kaynağı oldu

Uçuş fikrinin ilk ciddi bilimsel temellerini atan kişi, İtalyan deha Leonardo da Vinci’ydi. 15. yüzyılda yaşayan Da Vinci, kuşların aerodinamik yapısını inceleyerek farklı uçan makine tasarımları çizdi. “Ornithopter” adını verdiği kanatlı araçlar ve helikopter benzeri sistemler, geleceğin havacılığına ilham kaynağı oldu.


Ancak Da Vinci'nin çizimleri hiçbir zaman hayata geçirilmedi. Motor teknolojisi henüz gelişmediği için fikirleri sadece kâğıt üstünde kaldı. Ama onun vizyonu, insanın uçabileceğine dair ilk bilimsel kanıttı. Uçmayı rüya olmaktan çıkaran ilk büyük adımı o attı.

Hezârfen Ahmed Çelebi: Gerçek mi Efsane mi?

Osmanlı’da uçmak isteyen bir diğer figürse, 17. yüzyılda İstanbul’da yaşayan Hezârfen Ahmed Çelebi’ydi. Evliya Çelebi’nin “Seyahatnâme” adlı eserinde aktardığına göre, Hezârfen, kendi tasarladığı kartal benzeri kanatlarla Galata Kulesi’nden atlayarak Üsküdar’a kadar süzülmeyi başardı.

Evliya, bu olayı “rüzgârlı bir havada, 3000 zira mesafeyi uçarak geçti” diyerek anlatır. Bu başarı karşısında dönemin padişahı IV. Murad’ın önce ödüllendirdiği, ancak sonra “fazla zeki olduğu” gerekçesiyle Cezayir’e sürgün ettiği söylenir.

Ancak Hezârfen’in uçuşu, tarihçiler arasında hâlâ tartışmalıdır. Çünkü bu olay sadece Evliya Çelebi tarafından aktarılmıştır ve hiçbir çağdaş Osmanlı belgesinde geçmez. Teknik olarak Galata’dan Üsküdar’a kadar olan mesafenin o dönemki koşullarda uçulabilir olup olmadığı da bilimsel olarak kesin bilgiler yok.

Wright Kardeşler: Motorlu ve kontrollü insanlı uçuşu

Uçuşun “modern” anlamda başlangıcı ise genellikle Wright Kardeşler ile başlatılır. ABD’li mucit kardeşler Orville ve Wilbur Wright, yıllarca süren mühendislik çalışmaları sonucunda, 17 Aralık 1903'te Kuzey Carolina’da “Flyer” adlı uçakla tarihin ilk motorlu ve kontrollü insanlı uçuşunu gerçekleştirdiklerini açıkladılar.

Bu uçuş sadece 12 saniye sürdü ve yaklaşık 36 metre kat etti. Ancak burada dikkat çeken bir detay vardı: Uçak, yerden doğrudan kalkmamış; bir ray ve mancınık sistemiyle fırlatılmıştı. Dahası, uçuşu sadece beş tanık izlemişti. Wright Kardeşler, patent almak ve teknolojilerini korumak amacıyla bu başarılarını yıllarca kamuoyundan gizli tuttu.

Dünyanın bu uçuşlardan haberdar olması ise ancak 1908 yılında Avrupa’da düzenledikleri halka açık uçuşlarla mümkün oldu.

Belgelenmiş İlk Uçuş Santos-Dumont

Bu gizlilik ortamında ortaya çıkan bir başka güçlü aday ise Brezilyalı mucit Alberto Santos-Dumont oldu. 1906 yılında Paris’teki Bagatelle Parkı’nda, “14-bis” adını verdiği uçağıyla, kendi motor gücüyle ve yardım almadan yerden havalandı. Uçuş yaklaşık 220 metre sürdü ve yüzlerce kişi tarafından canlı izlendi, resmi kurumlarca da belgelenip tescillendi.

Santos-Dumont, sadece uçağı havalandırmakla kalmadı. Daha sonra tasarladığı Demoiselle modeli, dünyanın ilk seri üretim uçağı oldu.

Bu nedenle özellikle Brezilya ve Fransa, Wright Kardeşler’i değil Santos-Dumont’u uçağın gerçek mucidi olarak kabul eder.
Uçuşun ilkleri konusunda başka isimler de zaman zaman gündeme gelir:


Gustav Weißkopf (Almanya/ABD): 1901’de Connecticut’ta motorlu uçuş yaptığı iddia edilir. Ancak görsel ya da resmi belge eksikliği nedeniyle bu iddia netleşememiştir.

 


Richard Pearse (Yeni Zelanda): 1903’te motorlu bir aracı kısa süreli havalandırdığına dair rivayetler vardır. Ancak yeterli tanık ya da kayıt bulunamamıştır.


Bugün havacılık tarihçileri, “ilk kim uçtu?” tartışmasından çok, uçuşun evrimsel süreciyle ilgilenmeyi daha doğru buluyor. Çünkü uçmak, tek bir kişinin değil, birçok dahinin hayal gücünün, emeğinin ve çabasının sonucuydu.
İster Leonardo da Vinci’nin çizimleri olsun, ister Hezârfen’in efsanesi...
İster Wright Kardeşler’in mühendisliği, ister Santos-Dumont’un cesareti...

Uçmak, insanlığın ortak zaferidir.
Ve bu zaferin arkasında sadece makineler değil, yüzyıllar süren hayaller, deneyler ve azim vardır.

Tepkiniz Nedir?

Beğen Beğen 0
Beğenme Beğenme 0
Aşk Aşk 0
Komik Komik 0
Kızgın Kızgın 0
Üzgün Üzgün 0
Vay Vay 0
admin 𐰉𐰺𐰴:𐱅𐰃𐰼𐰚:𐰉𐰆𐰑𐰣𐰃:𐰖𐰔𐰃𐰴𐰣 (Bark Türk Budunı Yazıkan) "Yüce Türk Milleti yazıyorum." (Bilge Kağan'ın üslubuyla)